30 Temmuz 2014 Çarşamba

Küçük dost.........


Bu dost kızımın köpeği, adı Paşa, Minyatür Schnauzer cinsi. Kendi küçük ama dostluğu çok büyük.

10 yaşında. 8 haftalıkken aldı kızım. Bildiğiniz kola kutusundan ufaktı.

Biz valizleri geçen hafta çıkardık, erkenden yavaş yavaş hazırlanalım dedik. Gideceğimizi anladı üç gün yemek yemedi, karşımıza geçip iç çekip durdu. Ağlattı bizi. Ben köpeklerin daha doğrusu tüm hayvanların insanları anladığına inanıyorum.

Hüznümüzü gören kızım son dakika süprizi yapıp bizimle gelmeye karar verdiğinde ve biz de geleceğiz dediğinde (ne kadar sevindiğimi anlatamam) inanırmısınız Paşanın neşesi anında yerine geldi. O iştahla yemek yemeye başladı ama şimdi de biz günlük yemeğinden fazlasini veremiyoruz, kilosunun artmaması gerekiyor yoksa biletini iptal edebilirler.

Aklınızda olsun her hava yolunun kilo sınırı farklı kabin içi yolculukta, seneden seneye de değişebiliyor. Bu ilk gelişi değil ama yine herşey değişmiş. Taşıma çantası ebatına kadar.

Kargo kısmı farklı, daha rahat bilet bulmak, ağırlıkta sorun değil.

Bazı hava yolları yanınızda kabinde evcil hayvan olduğunda onu carry on çantanız olarak sayabiliyor yanınızda yolculuk ettiği için (Delta mesela).

Bazı hava yolları daha anlayışlı (mesela KLM). El çantası, carry on çantanız ve hayvan dostunuz geçebiliyorsunuz (unutmadan köpeğinizin kabin içi onaylanmış çantada taşınması gerekiyor. Yine hava yolundan hava yoluna büyüklüğü değişiyor)

Aşılar ve mikroçip gibi detayları var. Ama zaten onlar zamanında yapıldığı için oların derdine düşmedik. Bir tek cuma günü veterinerinde kontrolunden geçirip uçuş kağıdı alacağız o kadar (bu kontrolünde uçmadan 10 gun icinde yapılması gerekiyor -  veterinerinin tatilde olmaması da ayrı bir şans bu yaz günü, kızım bilet almadan telefonla konustuğumuzda uçmak için testleri, aşıları, mikroçip i tamam, sadece son kontrol var dedi.)

Paşaya bilet almakta biraz zorlandık son dakika olduğu için (aktarmalarla birlikte her 4 uçakta da kabin içinde tek köpeğe izin veriyorlar bize söylenen)

Neyse... Yine de şans ondan yana oldu 5 gün sonra son anda rezervasyonu kabul oldu.

Evet ben bu dosta çok bağlanmışım bunu anladım. Biz nereye o oraya.



Not: Bu yazıyı belki bir gün birlerinin işine yarar diye hazırladım.

Sevgiyle kalın
Yastıksız uyumuyor Pasa oğlum




Bu uzanmasına bayılıyorum

25 Temmuz 2014 Cuma

İki Bİlgi....

Birinci bilgim karpuz hakkında. Yaz günü meyvelerinin olmazsa olmazı diyebiliriz.

Karpuz alırken iyi çıkması için üç şeye dikkat etmek gerekir.

1- Kabuk renginin mat olması ve tırnakla hafif kazındığında yeşil kısmının çabuk çıkması.

2- Toprağa oturan kısmının açık sarı olması karpuzun olgunlaştığını gösterir.

3- Karpuz ele alındığında hafif degil ağır olmalıdır.

 

İkinci bilgim dereotu hakkında. Biliyorsunuz dereotu dolap ömrü kısa her zaman taze anında bulamıyorsun onun için ben kurutup acil durumlarda kullanıyorum. Burada nasıl kolay kuruttuğumu söylemek istiyorum. Dereotunu yıkayıp iyice süzdürdükten sonra havlu peceteylede suyunu alıp tekrar havlu peçete içine sarıp buzdolabı rafında kurumaya bırakın arada bakın kuruduğu zaman ister kavanoza alın ister dolapta bırakın.

 

Ben bu bilgilerin işe yaradığını gördüm ve sizinle paylaşmak istedim .

Sevgiler.

 

20 Temmuz 2014 Pazar

El işlerim..........

Evet nihayet perdeyi bitirip yerine astım.

Kızımın yaptığı etamin yastıklarının, masa örtülerinin, sehpa örtülerinin bende kenarın köşesini, oyasını yapmaya çalıştım. Sehpa örtüsünün kenarınaki boncuk oya  rahmetli kayın validemin tülbentinin oyası.

Bazı yastıkların içlerini doldurmadan önce sehpa üzerinde  örtü havasında fotoğraflamaya çalıştım.

Türkiye'den gelirken getirdiğim yünlerimden de  tek kişilik bataniye ördüm.

Kitap dergi derken...........çok güzel okudum.......

 Kar yağdı, güneş cıktı, bahar gelemedi gitti derken biz 6 ayın sonuna yaklaştık yani anlıyacağınız  artık hava da degil gözlerde yağmur bulutları çoğalmaya başladı.

Haftanız güzel başlasın...........



















13 Temmuz 2014 Pazar

Calgary Stampede

Calgary'de senede bir kez  Temmuz ayının  ilk haftasında  başlayıp on gün devam eden dünyanın en büyük açık alan şovu.

Binlerce gönüllü kuruluşlar tarafından düzenlenen, sivil liderler tarafından desteklenen, gencinden yaşlısına herkesin katıldığı Canadan'ın en büyük festivallerinden biri.

Rodeo sevenleri için yılın en çok beklenen etkenliği.

Şehrin  her köşesinde insanlar kovboy kıyfetleriyle, müziğiyle çılgınlar gibi dans edip eğleniyorlar.

Stampede park da yapılan gösteriler çok çok güzel. Kovboyların atlarla kurduğu sevgi ve iletişimi yakınadan görüp yaşamak anlatılır gibi değil. Daha doğrusu şöyle anlatayım zaman zaman nazlı çocuk edası, kızdığı zaman anne baba havası ve  aşkla tutku gördüm. Atlara var olan sevgim  tutkuya dönüştü diyebilirim.

İyi haftalar.