25 Nisan 2017 Salı

Richard Bach'ın "BİR" romanı.....


Sevgili blog arkadaşım Handan'ın aylar önce hediye ettiği Richard Bach'ın "Bir" romanını büyük bir hazla okudum. Çok da beğendim.

Bu kitap çok uzun yollar kat ederek Kanada'da elime ulaştı. (Ee ne var bunda kitap Handan'ınsa dolaşması doğal değil mi?) dediğinizi duyar gibi oldum.

Kitap elime ulaştığında hemen okumak istememe rağmen son anda vazgeçip beklemeye aldım. 

Meksika'ya gitme planımız vardı gerçekleşirse orada okurum diye düşünmüştüm. (Biraz daha gezisin) Düşündüğüm gibi de oldu. 

Romanın bende bıraktığı izlenim ise; 

Richard Bach çok sevdiği karısı Leslie ile çıktıkları yolculukta, hayal gücü ve korkunun eşlik ettiği yaşanmışlıkları anlatılıyor. Ve birde ölümle ölümsüzlük arasında geçişler yaparak yaşama bir başka pencereden bakmayı anlatıyor.

8 Bölüm 103 ncü sayfa:

Sonunda Leslie konuştu.Sesinde hüzün vardı. "Eğer o gücün korkudan geldiğini sanıyorsan, korku üstüne iş görenlerin arasına hapsedersin kendini," dedi. "Zeki insanlar değildir öyleleri. Senin kafana sahip biri için ne budalaca bir seçim! Keşke o zekanı kullanacak başka bir..."

"KADIN! " diye kükredi imparator. "Kes sesini!"

Leslie alçak sesle,  "Korkuya saygısı olanlar korkuyor senden," dedi. "Sevgiye saygısı olanlar da sevebilirdi seni."

Ve birde ölümle ölümsüzlük arasında geçişler yaparak hayata bir başka pencereden bakmayı anlatıyor.

Beni bu güzel kitapla buluşturan Sevgili Handan sana tekrar çok teşekkür ediyorum.

Arzu edip okumak isteyenlere iyi okumalar diliyorum.

  
Handan'cığım ellerinden zor kurtardım kitabı :))

 
Ama hediye edilen bir başkasına hediye edilmez ki kuzum:)))))

14 Nisan 2017 Cuma

Altınoluk'tan merhabalar....

Tekrar  en kısa zamanda görüşmek buluşmak üzere (Türkiye'de) veda edip  canım  kızım ve de yaşadığı Kanada'nın Calgary şehrinden ayrıldık.

İstanbul'da birkaç gün kalıp canım oğlum ve gelin kızımla hasret giderdik. Oradan  Çorlu'ya geçip kardeşle de görüşdükten sonra Altınoluğa doğru yola çıktık.


Eve gitmeden önce mahalle muhtarlığına gidip seçmen bilgi kağıtlarımızı aldık.



Doğayı sevgiyle selamladım.


Bahçe kapısını açtığımda ilk izlenimim; 
sevinç akabinde de terkedilmişliğin verdiği hüzünü yaşadım.



Yabani otların altında kalmış yer örtücü fare kulaklarını aradı gözlerim.


Yabani bir otun çiçeği  gülümsetti beni :)


Depoyu açtığımda;
Bizi bir an önce dışarı çıkar der gibi duran bahçe objelerine sevgiyle baktım.


Kışın dona karşı kendini korumaya almış  çiçeklerime teşekkür ettim.

Sizlere mi?

Umutlarınızın renk renk çiçekler açtığı bir hafta sonu olsun diyorummmmm.