28 Haziran 2017 Çarşamba

Küçük dost Paşa........

Uzun süredir bu yazıyı ne zaman, nasıl yazarım diye düşünüp durdum.  Ta ki bugüne kadar. Bu sabah uykudan Paşa'nın  havlama sesiyle uyandım. Bir an etrafıma bakındım ama o olamazdı! Biz onu kaybedeli bir yıl olmuştu:(
Paşa kızımın köpeğinin adı idi. Kızım onu 3 aylıkken alıp 14 yıl beraber yaşadı. Kızım yurt dışında yaşadığı için, uzun süre olmazsada zaman zaman gelip gittikçe biz de o yaşamın içinde olduk. Onun evden gidip kaybolmasına sebebiyet verip çok üzülmem dışında çok sevgi dolu günler yaşadık Paşa'yla.
O aramızdan geçen yıl birdaha uyanmamak üzere uyutuldu.
 İki yıl hastalık dönemi yaşadı. Önce gözlerini  kaybetti, daha sonra kalp ve diğer rahatsızlıklar derken artık tedaviye cevap veremez hale geldi. Doktorunun önerisi ile birdaha uyanmamak üzere uyutuldu. 
Maalesef ömürleri o kadar yıl oluyormuş.
 Minicik  bedeninde kocaman sevgi dolu yüreği ile yaşamımıza ne kadar çok güzel duygular kattı. 
14 yıl muhteşem bir hayat yaşadı. Çok sevdi ve sevildi.

Bende anısı olan bir kaç fotoğrafı.

 

 
Oyuncağını vermedim diye bana sinirlendiği an.
 

O küçük adam bizimle yatmaya bayılırdı.
 
Döneceğimizi hissettiği zaman tedirgin oluyurdu. Kafayı terliğimin ütüne koyup öyle uyumaya çalışıyordu.
 
Havaalanında keyifimiz yerinde! Bizimle Türkiye'ye geliyor.

 
Uçakta annesinin kucağında.....
 
Bahçede......
 
Evimizin duvarında  eşimin yapmış olduğu resmi.
 
Bedeni kül olsada ruhu hep bizimle "Küçük dost Paşa'nın.
 
Bedeni kül olsada ruhu hep bizimle "Küçük dost Paşa" nın.