20 Kasım 2016 Pazar

İki güzel şey.....

Ailece ekmek yemeyi çok severiz..

Şimdilerde bazı sağlık nedeniyle sınırlama koydum ama yine de evde olmazsa olmazlarımın başında ekmek gelir.

Kızımla alışverişe çıktığımızda, markette ben hemen ekmek reyonuna gider ekmeklerimi alırım. Kızım bana "anne kamerayla bura izleniyorsa sana gülerler bu kadar ekmek alıyorsun diye" der. Ee haksız da sayılmaz.

Buralarda alışveriş yerleri yürüme mesafesinde değil onun için fazlaca alıp dondurucuya koyuyorum, benim için çok rahat oluyor.

Geçen gün alışverişe gittiğimizde ekmek reyonunda benim alacağım ekmeğin kalmadığını gördüm tabii suratım hemen düştü kızım da anne biraz ileride yeni bir ekmek fırını açıldı bir de oraya bakalım belki istediğin ekmeği bulabiliriz dedi.
Biraz geç kalmışız ama yinede bayağı çeşit vardı.

 Çok temiz, düzgün çalışanlarıyla hizmet veren bir fırın.

 Kızım görevliye durumu anlatıp "annem hangi ekmeğin içinde ne var öğrenip ona göre almak istiyor "dedi.

Hemen görevli içeriden bir listeyle dönüp buradan inceleyip rahatlıkla seçebilirsiniz dedi. Aldığın ekmeğin içinde neler olduğunu bilmek ne güzel şey değilmi?

 İkinci güzel olan şey;

 Buradaki alışveriş merkezlerinde her türlü dergiler bizdeki gibi kapalı "poşet içinde "değil, açık şekilde bulunuyor. İstediğin dergi alıp inceleyip ona göre alıp almayacağına karar veriyorsun.
Sadece alış verilş yerlerinde değil kitap ve dergi satan dükkanlarda da durum aynı. Hatta orada oturacak koltuklar masalar var, daha rahat bakıp inceleyebiliyorsun istersen kahveni de alabiliyorsun içeride küçük sevimli bir kahve dükkanı da var.
Tam benlik bir yer, içeri girince çıkmak gelmiyor içimden.
Daha önce Toronto'da görmüştüm böyle bir yer ama orası çok büyüktü insanlar yerlere oturmuş herkes bir şeyler karıştırıp duruyordu bazıları sayfanın fotoğrafını çekiyor bazıları not alıyor şaşırmıştım! Nasıl müsade ediyorlar diye oradan birilerine sorduğumuzda şöyle demişti "ihtiyacı olup da alamayanlar buradan faydalansın diye böyle bir şeye izin veriyorlar"