25 Şubat 2015 Çarşamba

Hemen atmayalım......

Kullanmakta problem yaşadığım herhangi birşeyi hemen elden çıkartmaktansa, enson nasıl, neşekilde, değerlendirip tekrar kullanabilir hale getirmek için üzerinde düşünüp uğraşırım.

Düzgün birşekilde değerlendirebildiysem bu yaptığım işi etrafımla paylaşmaktan da zevk alırım.

Beğenerek alıp, düşük bel olduğu için rahat kullanamadığım eşofman altının bel kısmıda yaptığım uygulama ile şimdi yüksek bel olarak rahat bir şekilde kullanılır hale getirdim.

Birgün işinize yarayabilir diye bu çalışmayı sizlerle paylaşmak istedim.

Sevgiyle kalın.

Bir tığ yardımıyla bel kısmına ilmek alıp şişe geçiriniz.

İstenilen bel yüysekliğine kadar ister çift ister tek lastik örünüz.
Örgünüzü ikiye katlayıp iç taraftan kumaşın bel dikişine tutturunuz.

Bitmiş hali.:)))))

 

Not: Bel kısmında bolluk yaşanırsa örgünün arasına çamaşır lastiği veya rengine uygun kurdele geçirebilirsiniz.

 

20 Şubat 2015 Cuma

Bugün....

Bugün çocuk olup onlarla kaymayı, tertemiz düşüncelerine ortak olmayı düşündüm.

Bulunduğu yerden ve etrafından hiçbir kötülük gelmiyeceğinin rahatlığı ile uyumak böyle birşey olsa gerek diye düşündüm.

Pencereden bakıp dışarıda kalanların nasıl üşüdüğünü düşündüm.

Herkes için sıcacık huzur dolu bir hafta sonu olsun diye düşündüm.

 

15 Şubat 2015 Pazar

ÖZGECAN.....

Senin suçun minibüse binip evine gitmek değildi.

Senin tek suçun KADIN olmaktı bu ülkede.

Senin acı ve korkuyla attığın tırnak izleri, senin geleceğini senden alan --------------- (Hayvanlara hakaret etmiş olurum) nın suratında geçermi bilemem ama bizlerin yüreğinde hep kalacaktır.

Senin geleceğini senden hunharca alan --------------------- e idam cezası bile ödül olur.

Huzur içinde uyu melek yüzlü kız.

 

13 Şubat 2015 Cuma

Altınoluk....

Altınoluk Kaz (İda) dağları eteğinde oksijeni oldukca bol ve pırıl pırıl denizi olan bir yerdir.
Altınoluk aynı zamanda çok şiddetli yağmur alan da bir yer, yağmurun çok şiddetli olmasının nedeni de dağların denize dik olmasından kaynaklanıyormuş. Hani bir söz vardır "yerle gök birleşti" aynen öyle bir durum yaşanıyor yağmur yağdığı zaman.

Altınoluk'ta zaman zaman su baskınları olabiliyor bizde hem evi hemde bahçeyi kontrol amaçlı geldik. İyiki de gelmişiz çatı katında akmalar olmuş, evi havalandırıp bahçedeki ağaçların da budamasını yaptırdık.

Burası çok soğuk olan bir yer olmadığı için kışlığa dönerken saksı çiçeklerimi korumaya almamıştım birkaç gün önce aşırı soğuklar ve akabinde don yapmış limon ağacımdaki limonlar ve çiçeklerin çoğunluğu özellikle sardunyalar buz kesmiş. Çok üzüldüm ama yapacak birşey yok.

İkigündür aşırı yağış ve fırtına göz açtırmıyor bir ara biraz hafifleyince eşimle birlikde sahile yürüdük dalgalar ürpertiyciydi. Birkaç fotoğraf çekip yağmura yakalanmadan eve döndük.

Kışlığa dönerken arkada bıraktıklarım diye bir post yayınlamıştım oradaki kedilerden bahsetmiştim. Hiç ortalarda yoklardı biraz araştıdım sığınacak bir ev bulmuşlar ona da çok sevindim.
Altınoluk'tan selam ve sevgilerimi yolluyorum.

Bahçe kapısı açınca bizi karşılıyan don'dan etkilenmemiş tek çiçegim.
Fırtınaya karşı koyup ayakda kalmayı başaran taş heykelimiz.
(Kanada yerlilerinin simgesi haline gelen ve "inukshuk" adı verilen taş heykeli)
Fırtına ve dalgaların sahil kenarından söküp aldığı bu güzelim ağaç !
Deniz mavisi yok olmuş. Gök yüzü gri deniz gri. .
Deniz çamaşır yıkamış köpüğünüde dışarı atmiş:))
Ev'den kuş bakışı. Nihayet denizle gök yüzünün mavisi yakaladım.
İçim açıldı.

8 Şubat 2015 Pazar

Kısa yol hikayesi.......

 

Bugün sizlere şu soğuk kış günlerinde insanın içini ısıtacak iki kısa yol hikayesi anlatacağım.

Balıkesir'le Altınoluk arası taksiyle bir saat on dakika. Bu süre zarfında çok güzellikler yaşıyabiliyorsun bilhassa yaz sezonunda yol boyu tezgahlarda tarlada toplanıp gelmiş meyve ve sebzelerin sunumu, salaş sevimli oturup dinlenme yerleri ve yeşilin her tonunun verdiği huzuru.

Bu yolculuğumuzda yol kenarında bir ev dikkatimi çekti köy tavuğu yumurtası bulabiliriz umuduyla gidip evin bahçe kapısını çaldık. Bizi ilk karşılıyan evin minik köpeği ve tavukları oldu. Sonra evin hanımının sıcacık bir karşılama ve güleryüz göstermesi bizi çok mutlu etti. Yumurta bulurum umuduyla uğradığımı söylediğimde ise kış olduğu için tavukların fazla yumurta yapmadıklarını, elinde birkaçtane olduğunu boş çevirmemek için onları verebileceğini, eğer isterisek hazır da süt ve taze tereyağıda alabileceğimizi söyledi. Biz de gerekli olan alışverişimizi yaptık çok da uygun fiyatla daha da önemlisi aldığın yeri bilmek tek elden almaktı. Ayrılmadan önce telefon numarasını verip, yola çıkmadan bir ikigün önce arayıp istediğim kadar yumurta, tereyağı ve süt alabileceğim sözünü vermesi, kısa zaman zarfında ne ikram edebilirim nezaketini ve samimiyetini göstermesine nasıl teşekkür edeceğimi bilemeden veda edip yola devam dedik.

Bu anlatacağım güzel olayıda Balıkesir'in Havran ilçesinden geçerken yaşadık. Yol kenarına kocaman bakır kazanlar konmuş ateşler yakılıp, yemekler yapılmış davet edilen köy halkı yemeklerini yiyordu. Yoldan geçen yolcuları durdurup yemeğe davet eden 20 yaşlarında ve gözlerinin içi gülen bir delikanlının misafiri olduk. Ailesinin delikanlıyı askere uğurlama yemegiymiş. Tüm samimiyetleriyle ikram ettikleri yemekleri yiyip biraz sohbetten sonra birkaç fotoğraf çekip bloğuma koymak için kendisinden izin istediğim de ise çok sevindi, kendisininde fotoğrafını çekip ismini yazabilecegimi söyledi. Çok teşekkür edip hayırlı teskerler dileyiyle ayrıldık oradan.

Bu güzellikler ülkemizin her yerinde değişik şekillerde yaşanıyordur muhakkak ama dedim ya bu soğuk günlerde böyle sımsıcacık, temiz yüzlü insanlarla karşılaşmak, sofralarına konuk olmakla nekadar iyi etmişiz de bu yola çıkmakla dedik.

Bu samimi ve sevgi dolu yürekler hiç eksik olmasın hep çoğalsın umuduyla. Sevgiler.

Bir köy evinde görmek istedillerim. İneklerde vardı ama uykudalarmış huzursuz olurlar diye fotoğrafını çekemedim.:))))))

Kazlar da çok kızdılar ama ben yinede fotoğrafladım.

 

Asker uğurlama yemeği.

Güle güle git, güle güle de dön güzel yürekli insan.