25 Nisan 2014 Cuma

Küba

Geçen sene tam bugün Küba'daydık. Kızımızı ziyarete gelmiştik Kanada'ya, o da bize sürpriz yapıp bizi Küba'ya götürdü. Nerede nasıl kalınır araştırmasını yapıp, tursuz seyahat etmeye karar verip Küba'ya uçtuk. Yaptığımız plan doğrultusunda önce Varadero havaalanına inip  hemen bir taksiciyle anlaşıp (çok sıkı pazarlık yapmak gerekiyor) Havana'ya gittik. Biz otel yerine Casa Particular denen kiralık  evlerde kalmayı tercih ettik. Çünkü amacımız halkla iç içe olup Küba kültürünü yakından tanımaktı, öylede oldu.

Havana'da çok sayıda devrimden önce yapılmış güzel binalarını, devrim müzesini,1 Mayıs Meydanını gezdik. Sahil kenarında ATATÜRK büstünü gördük ve çok gurur duyduk. Birinci gün kendimiz gezdik, sonrasında antika arabayla şehir turunu ek rehber eşliğinde yaptik. Oradan ayrılıp uzun ve de yorucu bir yolculuktan sonra (yine bir antika arabayi şoförüyle kiralayip) Trinidad şehrine geçtik. Bu arada yollarda gördüğümüz manzaralar, geçtigimiz köyler tek kelimeyle muhteşemdi.

Unesco tarafından koruma altına alınmış çok renkli ve şirin bir yer. Taş sokakları, renk renk evleri, muhteşem ferforje masa ve sandalyeleri dikkat çekiciydi. Sabahlara kadar dinmeyen müziği ve güzel samba yapan kızları ve de sanat sokağında her türlü sanat çalışmaları yapan güzel insanlarını bırakıp Santa Clara'ya gitmek üzere yola  cıktık. Yine 1945 - 1950 yıllarından kalma antika arabalarla  yorucu ama zevkli bir yolculuktan sonra Che Guevara'nın  anıt - müzesini, gezip  ara moladan sonra son durak yerimiz Varadero'ya geldik.

Nihayet beş günlük yorgunluktan sonra kendimizi kumsala (Playa Azu -  Mavi Plaj 20 km. kumsalı var)  atıp okyanusun sularında serinlemeye çalıştık. Burası tatil yeri olduğundan dolayı, oteller,  yazlık evler ve müzik eğlencesi dışında  anlatılacak birşeyi yok. A......Benim için en önemli konudan bahsetmesem olmaz oralara gitmeyi düşünürseniz işinize çok yarıyacaktır bahsedecegim şey ne mi? Ekmek! Benim gibi ekmek ağırlıklı beslen biri için beş gün yarı aç dolaşıp sonra buradaki otelin kahvaltı salonundaki ekmekleri tabağıma doldurmamı hala anımsayıp güleriz. Burada yerel halkın yemekleri siyah fasülyeli pilav, lahana salatası ve de tatlı olarak sundukları muz kızartması. Turistlere hizmet veren restoranlarda bunlara ilave çok güzel deniz ürünleri çeşitleri var. Mesela buranın istakozunun çok lezzetli olduğunu söylediler, ben ilk yediğim için fena değildi tadını bilenler için mükkemmelmiş. Ben bir iki balık dışında fazla deniz ürünü sevem. Gidipte bizim yaptığımız gibi otel değilde evde kalmayı tercih ederseniz yapacağınız en güzel şey iyi bir otelle anlaşıp yemeklerinizi orada yemek olur derim biz bunu son üç günde  hallettik. Otelde kalmayı düşünüyorsanız çok iyi araştırın otellerde kalanların yorumlarını okuyun seçiminizi ona göre yapın derim.

Not:Yakın zamanda Küba'ya gitmeyi düşünürseniz yanınızda çocuklar için küpe, toka, şeker, kalem, diş macunu, hanımlar içinde sabun ve de şampuan götürün, onları çok mutlu edecektir.